Obezite hastalarına beslenme uyarısı

Obezite hastalarına beslenme uyarısı
Obezite hastalarının beslenmeleri konusunda bilgilendirmelerde bulunan Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof.

Obezite hastalarının beslenmeleri konusunda bilgilendirmelerde bulunan Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Emin Ersoy, "Sabah saatlerinde evin içinde yürüyebilir ya da kettlebell egzersizi yapabilirsiniz. Kettlebell, kulplu demir toplarla yapılan bir çeşit ağırlık ve fitness çalışmasıdır. Bu egzersiz türü, vücuttaki tüm kasları çalıştırarak, güçlenmelerini sağlar" dedi.

Prof. Dr. Emin Ersoy, kilo vermeye çalışan, ameliyata hazırlanan ve operasyon geçirmiş obezite hastalarını dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulundu.

"ASİTLİ İÇECEKLERDEN UZAK DURUN"

Hastaların sevdikleri yiyecekleri tüketmeden önce egzersiz yapmaları gerektiğini ifade eden Ersoy, "Eğersiz yaparak kalori açığı oluşturun. Sabah saatlerinde evin içinde yürüyebilir ya da kettlebell egzersizi yapabilirsiniz. Kettlebell, kulplu demir toplarla yapılan bir çeşit ağırlık ve fitness çalışmasıdır. Bu egzersiz türü, vücuttaki tüm

kasları çalıştırarak, güçlenmelerini sağlar. Yağlı yiyecek ile içeceklerden, kızartmalardan ve asitli içeceklerden uzak durmalısınız. Fırın ve buharda pişmiş daha sağlıklı seçenekleri tercih edebilirsiniz" dedi.

Ersoy, günlük alınması gereken enerjinin yüzde 15'inin, kaliteli proteinlerden gelmesi gerektiğini de kaydetti.

"DUYGUSAL AÇLIKLA BAŞ EDİN"

Hamur ve şerbetli tatlıların yerine, sütlü tatlıların tercih edilebileceğini dile getiren Ersoy, "Her hissettiğiniz açlık fiziksel olmayabilir, duygusal açlıkla başa çıkabilmek için hobiler edinebilirsiniz. Bazen acıkma nedeniniz sadece susamak olabilir. Su içtiğinizde açlığınızın geçtiğini fark edebilirsiniz. Tüketilen şeker miktarına dikkat ederken, tuz miktarı da kısıtlanmalı. Özellikle yüksek tansiyonu bulunan obezite hastalarının günde en fazla 5 gram tuz tüketmesi gerekir. Ara öğün yapmak, gereğinden fazla yemeyi önler. Acıkmayı geciktirir ve bir sonraki öğünde besin alımını azaltır" ifadelerini kullandı.

"KATI-SIVI GIDA AYRIMINA DİKKAT EDİLMELİ"

Obezite tedavisinde uygulanan cerrahi ya da cerrahi dışı tekniklerin beslenme alışkanlıklarından uyku düzenine, stresten ilaç kullanımına hayatın hemen her alanında yeni düzenlemeler yapılmasını gerektirdiğini söyleyen Ersoy, bu düzenlemelere uymanın hayati derecede önem taşıdığını vurguladı. Ersoy, obezite ameliyatı geçirmiş hastaların için ise şu önerileri sıraladı:

"Kişiye özel hazırlanan beslenme programı; likit, püre, yumuşak ve normal beslenme şeklinde ilerler. B12 ve D vitamini, kalsiyum ve demir gibi minerallere ihtiyaç duyulur. Protein bakımından zengin gıdalarla beslenmek önemlidir. Yeterince protein alınmazsa, vücut ihtiyaç duyduğu miktarı kaslardan alarak, kişiyi zayıf düşürebilir. Şekerli ve karbonhidratlı besinlerin tüketiminin sınırlandırılması, uyulması gereken bir kuraldır. Obezite cerrahisi geçirmiş kişiler katı ve sıvı gıdaları birlikte tüketmemelidir. Böylelikle hem yeterli proteini alınır hem de mide bulantısı ve Dumping Sendromu'nun (midedeki yiyeceklerin çok hızlı bir şekilde ince bağırsağa geçmesi) önüne geçilebilir. Bu süreçte yüksek kalorili, asitli ve kafeinli içeceklerden uzak durulmasında fayda vardır. Bariatrik cerrahi her ne kadar diyabet, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi hastalıkların şikayetlerini kaldırsa da, ilaç kullanımı gerekebilir. Bu durumda doz ayarlamasına ihtiyaç duyulabilir. Fiziksel aktivite, uzun dönem kilo yönetimi için çok önemlidir. Yürüyüşe hemen ameliyat sonrasında başlanması önerilebilir. Karın kaslarının kullanılması gereken sporlara başlamak için henüz erkendir. Uyku hijyeni, kilo verme sürecinde önemli bir faktördür. Belli saatlerde uyumak ve uyanmak, yeterli ve sağlıklı bir uyku çekmek kilo vermenin

parçasıdır. Yetersiz uykunun kilo almaya yol açtığı bilinmektedir. Akşam saatlerinde kafeinden kaçınmak, günün erken saatlerinde egzersiz yapmak, sessiz ve karanlık bir yatak odası ortamı oluşturmak uyku hijyenini artırır"

Her türlü tütün ürününün doku ile organlardaki kan akışını azalttığını dile getiren Ersoy, "Bu durum iyileşmeyi geciktirir. Alkol tavsiye edilmez çünkü bol kalorilidir ve besin değeri yoktur. Tüp mide ve gastrik bypass yöntemleri, alkolün emilim sürecini değiştirebilir. Alkol, daha çabuk emilerek daha fazla etkili olabilir" sözlerine ekledi.

Kaynak: İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.