Taziye yemekleri ne olacak (2)
İki farklı oturumda, geniş bir katılımla, istişare ruhuna uygun, bilinçli bir şeklide münazara edildi, tartışıldı.
Toplantılara;
Medreselerin müderris alimleri katıldı, il müftüsü ve yardımcısı katıldı, ilahiyat fakültesi dekanı katıldı...
Ulusal STK'ların şube başkanları ve temsilcileri katıldı, yerel STK'ların başkan ve temsilcileri katıldı...
Yaklaşık 40 kişilik katılımcı bir heyetle, konu her açıdan tartışıldı, her görüşe yer verildi, avantajları dezavantajları sıralandı, nihai karara öyle varıldı.
Toplantıların sonunda bağlayıcı olmayan, tavsiye niteliğinde bir bildiri yayınlandı.
Bildiride özetle şöyle denildi:
Kadim Ağrı halkı; dindar, misafirperver, cömert, geleneklerine ve değerlerine bağlı aziz bir halktır.
Zamanında halis niyetlerle alınan kararlar, gelenekleştirilen etkinlikler, günümüzde sosyolojik ve ekonomik açıdan külfete dönüşebiliyor.
Halis niyetlerle verilen taziye yemekleri de günümüzde ekonomik külfete dönüşmüştür.
Toplantılarda bulunan katılımcılarla birlikte, ilimizin; kanaat önderleri, akademisyenleri, aydınları, siyasi parti temsilcileri, basın mensupları, muhtarları, iş insanları, esnafları, sakinleri.. ile yapılan görüşmeler neticesinde:
1- Taziye evlerinde verilen yemeklerin tamamen kaldırılmasının doğru olmayacağı...
2- Yardımlaşma ve dayanışma kültürünü diri tutan ikramın makul hale getirilmesi gerektiği...
3- Taziye evlerinde verilen kavurmalı menü yerine; yerel yemeğimiz olan yeşil mercimekli bulgur pilavının ikram edilmesi kanaatının hasıl olduğu belirtildi.
Sonuç ne olursa olsun bu toplantıları iki açıdan çok değerli buluyorum:
1- Toplumsal hassaiyet gerektiren konularda bir araya gelme kültürü, istişare ruhu ve bir sonuca ulaşma başarısı yakalanmıştır.
2- Toplumsal bir konuda, söylem ve eylemler siyaset üstü olduğunda; halk nezdinde makbul karşılandığı, kısmen benimsenmese bile saygı duyulduğu görülmüştür.
Bildirinin ilimize hayırlı olmasını diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.