Prof. Dr. Mehmet Salih GECİT

Prof. Dr. Mehmet Salih GECİT

Günümüz İslam Toplumlarının Öncelikli Sorunları ve Çözüm Yolları

Günümüz İslam Toplumlarının Öncelikli Sorunları ve Çözüm Yolları

Giriş :
Günümüz İslam toplumlarının karşı karşıya kaldığı pek çok sorun bulunmaktadır. Bu sorunların birçoğu hem aciliyet kesp etmekte hem de İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini tehdit etmektedir. Ancak, bu kadar önemli meseleler varken, Müslümanlar arasında “mucize var mı, kabir azabı var mı, şefaat var mı” gibi teolojik tartışmaların gündemi işgal etmesi, ciddi bir zaman ve emek israfına yol açmaktadır. Bu tür tartışmalar, ümmet arasında ayrışma, bölünme ve tefrika yaratmaktan öteye geçememektedir. Halbuki Kur’an’da Müslümanlara, “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın” (Âl-i İmrân, 3/103) buyurularak, birliğin önemi vurgulanmıştır.
Bu yazı, İslam ümmetinin gerçek sorunları üzerine odaklanılması gerektiği ve bu sorunların çözümü için hangi başlıkların öncelikli olması gerektiği üzerinde durulacaktır.

Öncelikli Konular:
İslam dünyasında çözüme kavuşması gereken pek çok mesele bulunmaktadır. Ancak bu meseleler arasında şu başlıklar, ümmetin kurtuluşu için en önemli adımları teşkil etmektedir:
1. Kur’an ve Sünnete Dönüş
Müslümanlar, hayatlarına rehber olarak Kur’an ve Sünnet’i esas almalıdır. Bu konuda Rasulullah (s.a.s.) “ Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarıldığınız sürece asla sapıtmazsınız: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünneti ” (Müslim, Hac, 147) buyurarak, Müslümanlara yol göstermiştir.
2. Mezhep Taassubu ve Bid’atlerin Terk Edilmesi
Mezhep taassubu, ümmet içinde ayrışmalara sebep olmaktadır. Oysa İslam, birliği ve kardeşliği emreder. Peygamber Efendimiz, “ Bid’atten sakının. Zira her bid’at sapkınlıktır ” (Tirmizî, İlim, 16) diyerek, Müslümanları sahih dini anlayışa yönlendirmiştir.
3. İslam Dünyasının Gerileme Sebepleriyle Mücadele
İslam toplumlarının geri kalmışlığının sebepleri üzerinde durulmalı ve bu sorunlara çözümler üretilmelidir. İlim ve teknolojide ilerleme kaydedilmeksizin maddi ve manevi kalkınma sağlanamaz.
4. Emperyalizm ve Kapitalizme Karşı Mücadele
İslam dünyası, emperyalist ve kapitalist sistemlere karşı bilinçlenmeli ve alternatif çözümler geliştirmelidir. Bu bağlamda Kur’an, “ Sakın zalimlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur ” (Hûd, 11/113) ayetiyle zalim sistemlere karşı durulması gerektiğini vurgulamaktadır.
5. Müşavere ve Müsamaha Kültürünün Geliştirilmesi
Müslümanlar, aralarında istişareye önem vermeli ve birbirlerine karşı hoşgörülü olmalıdır. Allah, “ İşlerinde onlarla istişare et ” (Âl-i İmrân, 3/159) buyurarak müşaverenin önemine işaret etmiştir.
6. Bir Arada Yaşama Kültürünün Geliştirilmesi
Toplumda farklılıklarla bir arada yaşama bilinci geliştirilmelidir. Peygamber Efendimiz, Medine Sözleşmesi’nde Müslümanların diğer topluluklarla barış içinde yaşamasını teşvik etmiştir.
7. İlim Ve Eğitimde İlerleme, Maddi ve Manevi Kalkınma Şuurunun Geliştirilmesi
İslam, ilme ve eğitime büyük önem verir. Hz. Peygamber, “ İlim öğrenmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır ” (İbn Mace, Mukaddime, 17) buyurarak bu hususu açıkça ifade etmiştir.
8. İslam Birliği ve Vahdet Anlayışının Geliştirilmesi
Müslümanlar arasında birlik sağlanmadan, güçlü bir ümmet oluşturulamaz. Allah, “ Müminler ancak kardeştir ” (Hucurât, 49/10) buyurarak bu birliğin önemine dikkat çekmiştir.
9. İnsan Hakları, Kadın Hakları, Dini-Milli-Siyasi Hakların Savunulması
İnsan hakları, kadın hakları ve dini-milli-siyasi hakların korunması İslam’ın temel esaslarındandır. Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesi’nde, “ Kadınların haklarına riayet edin ve bu hususta Allah’tan korkun ” buyurarak, bu konuda duyarlılık göstermiştir.
10. Temizlik, İntizam, Estetik, Yeşili Koruma Ve Çevre Bilinci.
Temizlik, düzen, estetik ve çevrenin korunması İslam’ın temel ilkelerindendir. Peygamberimiz, “ Temizlik imandandır” (Müslim, Tahâret, 1) buyurmuştur. Ayrıca yeşili koruma ve doğaya saygı, İslam ahlakının bir parçasıdır.
11. Ahlakî Erdemler ve Temiz Toplum Gayretleri
Hz. Peygamber Efendimiz “İslam güzel ahlaktır.” buyurmuştur. Müslüman şahıs, ahlaki karakter açısından örnek şahıstır. Onda yalan, iftira, yağcılık, bencillik, menfaatçilik, adam kayırma, adam satma, başkasının mal ve mülküne göz dikme gibi huylar bulunmaz. Müslüman şahıs işlerini hile ve dalavere ile yürütme ve diğer gayr-ı ahlaki iş ve işlemlere giremez. Bu konuda önce bireyler ahlaki ilkelere uymalıdır. Bireyleri ahlaklı olan toplumun temiz bir toplum olması, ahlak abidesi bir topluluk olması kolaydır.

Teolojik Tartışmaların Zararı
Yukarıda belirtilen öncelikli meseleler varken “Hz. Âdem’e yeni yeni babalar, Hz. Meryem’e yeni yeni kocalar bulma çabaları” gibi tartışmalara girmek, zaman ve emek israfıdır. Bu tür tartışmalar zararlı sonuçlarından arındırılsa bile atalarımızın belirttiği gibi “boşa kürek çekmekten” başka bir anlama gelmemektedir. Kur’an, “Onlar, faydasız işlerden yüz çevirirler” (Mü’minûn, 23/3) buyurarak, Müslümanları gereksiz tartışmalardan sakındırmaktadır. Bu tür konular, sadece ayrışma ve tefrikaya yol açmakta, ümmetin enerjisini tüketmektedir. Bu nedenle biz bu tür tartışmalara girmeden evvel çok düşünmemiz gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Başka bir ifadeyle yukarıda acil olduğunu belirterek sıraladığımız birkaç başlık altındaki konuları işlemeden evvel bir usûl ve metodoloji geliştirmek zorunda olduğumuzu deklare etmek istiyoruz.
Sonuç ve Öneriler
Müslümanlar, öncelikli sorunları ele almak için bir usûl ve metodoloji geliştirmelidir. Bu doğrultuda, İslam ümmetini bir araya getirecek yapıcı adımlar atılmalı ve her türlü tefrikadan uzak durulmalıdır. “ Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ” (Âl-i İmrân, 3/103) emri, bu yolda rehber olmalıdır.
Bu nedenle burada iki önemli konuya daha dikkat çekmek gerekmektedir: Birincisi hataya düşmemizin temel sebepleri, ikincisi de takip etmemiz gereken usûl meselesidir. Bu bağlamda, çağımızda biz müslümanlar arası gereksiz ve zararlı tartışmalar ve çatışmalar yerine kısa, orta ve uzun vadeli müzakereler yapmayı öneriyoruz. Fuzuli tartışmaları terk ettikten sonra hataya düşmemizin temel sebepleri ve takip etmemiz gereken usûl meselesine odaklanarak çözüm önerilerimizi geliştirmemiz gerekmektedir. Umulur ki bu çabalar, ümmetin birliği ve dirliği için hayırlı sonuçlar doğurur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Mehmet Salih GECİT Arşivi