Van Ayanis Kalesi'nin Surları Göz Dolduruyor
Asırlar öncesinden kalma süslemeleri, kerpiç duvarları ve taş işlemeleriyle Urartu Krallığı’nın en etkileyici yapılarından biri olan kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle 37 yıldır kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Bu yıl, Urartuların baştanrısı Haldi'ye ithaf edilen üç bronz kalkan ve bir bronz miğferin de bulunduğu kazı alanında, kalenin surlarını açığa çıkarma çalışmaları yoğunlaştırıldı. Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı’nın başkanlık ettiği kazı ekibinde arkeologlar, antropologlar, şehir plancıları, sanat tarihçileri ve restoratörler yer alıyor. Özellikle kalenin güneydoğusundaki surlarda yoğunlaşan çalışmalarda, deprem gibi doğal afetlere karşı Urartuların kilitli taşları tercih ettiği anlaşıldı.
Ayanis Kalesi'nde surların büyük oranda korunmuş olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Işıklı, kazılarda ortaya çıkan buluntuların Urartu tarihi hakkında yeni bilgiler sağladığını ifade etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yürütülen çalışmalarla, kalenin eski ihtişamlı görünümüne kavuşturulması hedefleniyor.
Temmuz ayında başlayan kazıların 5 aydır kesintisiz devam ettiğini anlatan Işıklı, "Bu seneki çalışmalarda kent sitadelinin (yukarı şehir) 200 metrelik kısmı ana kayayla birlikte açıldı. Doğu ve kuzey surda büyük boyutlu şekilsiz taşlar kullanılmış. Güney surda ve anıtsal kapıda ise tamamen farklı ve Urartu taş işçiliğinin belki de zirvesini gösteren bir teknikle karşı karşıyayız. Surlar, her yerde çok ustaca işlenmiş ve ana kayaya oturtulmuş. Ana kayaya bu derece başarılı işlenmesi, Urartulu taş işçilerini üstün bir başarısını gösteriyor. Bu nedenle Urartulara 'taşların efendisi' ünvanı verilmiş." diye konuştu.
Kent surlarının büyük oranda korunduğuna dikkati çeken Işıklı, şunları kaydetti:
"Bu yönüyle dünyada en iyi korunmuş anıtsal Urartu surlarının burada olduğunu söyleyebiliriz. Hatta güney surda 5 metrelik kısmın tamamen korunarak günümüze gelmiş olması hayranlık verici. Gelecek sezon devam edecek kazılarda kentin surlarının kalanının da çıkarılacağı gibi belirli kesimlerde kapsamlı koruma onarım çalışmaları ile turizme kazandırılacak. Şüphesiz çalışmalarımızın kesintisiz devam etmesinde Valimiz Sayın Ozan Balcı'nın desteği çok. Çalışmalarımızın bugüne gelmesinde Valiliğimizce yapılan kazı evimizin önemi büyük. Bu vesileyle kendisine teşekkür ediyorum."
"Taşları birbirine kenetlemişler"
Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi İlhan Özgür de kalede 37 yıldır yürütülen kazılarda sayısız eserin arkeoloji dünyasına kazandırıldığını belirtti.
Surların daha çok ana kaya üzerine inşa edildiğini ifade eden Özgür, şu bilgileri paylaştı:
"Amacımız, kalenin çevresini saran surların devamını ortaya çıkararak kalenin ihtişamını ortaya koymak. Bununla ilgili planlamalarımızı yaptık. Bu anlamda kazılarımız heyecanla devam ediyor. Surların ana kaya ile bağlantısını ortaya çıkarıyoruz. Duvarlarda kullanılan bazalt taşlarındaki işçilik dikkati çekiyor. Günümüzde bile yapılması zor olan bir işçilik söz konusu. Çok görkemli bir şekilde inşa etmeye çalışmışlar. Depreme karşı dayanıklılığı artırmak için kilitli taşları kullanmışlar. Taşları birbirine kenetlemişler. Bu duvarların üzerine de kerpiçten 17-18 metre duvar örmüşler."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.