Arkadaşlarla bir bahçede oturuyoruz.
Sahile yakın güzel bir bahçe ve akşamın serinliği...

Yeni biçilmiş bitkilerin kokusu, derin muhabbete dalmış kuşların cıvıltısı, sıcaktan bunalmış ruhları okşayan rüzgarın fısıltı, dalgaların ve yaprakların melodik hışıltısı...

Oturduğum yere, betimleme ustası bir yazar otursa; kelimelerle, onlarca tabloluk manzaralar canlandıracak hayalinizde.

Doğa şairi, usta bir şair otursa oturduğum yere; pastoral şiirin ahengiyle, onlarca kartpostallık manzaralar sunacak ruhlarınıza.

* * *

Bırakın betimleme yapmayı, şiir karalamayı, o güzel anı yaşamayı... Ben, arkadaşlarla olan muhabbetten bile uzaklaşmışım.

Daldığımı ve daraldığımı gören arkadaşlardan biri, "Hayırdır, koptun bizden?" diye sordu.

"Sanırım hastalığımı keşfettim." dedim, damdan düşer gibi.
Şaşırıp kalan arkadaşlardan biri, heyecanla; "Hastalığın mı? Ne hastalığı?" diye sordu.

"Ucuz araba hastalığı." dedim.
Arkadaşlar derin bir oh çektiler: "Allah korusun, bilmediğimiz ciddi hastalığın filan mı var diye çok korktuk..."

Sonra biri sitemle karışık sordu;
"Aslında bu güzel muhabbetimizi dağıttığına bakılırsa, pek de hafif bir hastalık sayılmaz. Sahi, nedir senin bu 'ucuz araba hastalığı' dediğin?"

Anlattım:
"Aylar sonra bir aradayız. Mekan güzel, zaman güzel, sohbet güzel... Onca güzelliği görüp güzel düşünmek, hayattan lezzet almak varken, ben yolda geçen şu ucuz arabalara taktım.

Baktım da;
Pahalı arabalar hep ağır ve sessiz gidiyor, ama şu ucuz arabalar hep gürültülü: Patlak egsozun yüksek sesi yetmiyor gibi, dışarıya verilmiş son ses müzik..."

"Senin bu durumun gayet normal, hastalık değil ki!" diye sözümü kesti arkaşlardan biri safça.

"Şu anlık bir durum olsa haklısın.." dedim ve ekledim:

"Ben, meğerse yıllar boyunca ucuz şeylerin, ucuz insanların gürültüsünü dert edinmiş, onlarla uğraşmış, onları kafaya takmış; hayatımdaki güzellikleri, anı doyasıya yaşayamamışım..."

* * *

Konu, benim mecazi anlamda kullandığım 'ucuz araba hastalığı' tabirine evrildi. Söz sözü açtı ve hepimiz için verimli bir muhabbete dönüştü.

Hayatımın geri kalanında;
Gürültü yapan 'ucuz arabaları' kendi haline bırakacağıma ve onlara asla zaman ayırmayacağıma dair kendime söz verdim.

(Kurban Bayramının, size ve değerli ailenize; sağlık, huzur ve esenlik getirmesi dileklerimle...
Hayırlı Bayramlar.)