İYİ EYLÜLLER ...
Ey muhacir ! Birbirini kaybetmiş iki insan gibiyiz.
İlkbahar bitti, yaz bitti.
Şimdi mevsim sonbahar,yarın zemheri soğuk dayanacak kapımıza,olsun be kardeş !
Her kışın bir baharı vardır.
Umutsuzluk ve çaresizlik bize yakışmaz.
Biliyorum İkimizde yağmur duasına konu olacak kadar sussuz ve kurak kaldık.
Bak yine yüz yüze fingirdeyen düşman tebessümleri çoğaldı çeperimizde ,belimde silah yok ancak, elimde kalem,dilimde kelam ben ıslahın askeriyim.
Ah ,içimde kök salan o asırlık gam ve kedere rağmen en hassas yerimizden vurulsak da
Biz şarkın çocuklarıyız, muhabbet fedaileriyiz.
Düşmanlığa vaktimiz yok...
Sevgili memleketim, acısı artıkça belirli belirsiz bir ömrün kıyısında nefessiz kalan bikes Suriyeli mülteciler gibi hissediyorum kendimi,
Ve hayal kurma hürriyeti olmayan Gazzelileri düşününce zalimin yüzüne haykırarak tükürmek istiyorum...
Artık susturun şu silahları ben ,sen ve hepimiz en hassas yerimizden yorulduk...
Onca yaşanan zülmü lânetlemek için içimde gizlice ateşe verdim önce İsrail'i ve sonra yine İsrail'i...
Konuş dedikçe susan, sus dedikçe kaybolan korkudan müdafaa edemedik ilk kıblemizi
Aklını terk etmiş mütereddit derviş gibi olduk ve öldük...
Bir kaç yüz milyon taze soluğa ihtiyaç duyan hürriyeti selb olmuş insanların haykırışıdır. gündüz vakti gökyüzü neden karanlık benim sokağım nereye çıkıyor,kaç kaburgam kırık, omurgama saplanan kahpe mermi çok tanıdık.
Bağırırken yırtıldı ses tellerim bombalardan arta kalan kesik nefesim
Ey müslümanlar!
Avucunuzda bir damla su verin mutlu mesut gözlerinizle dünya'ya bakmayı çok özledik...
Ey Cihanın bir bucağında linç edilmiş hükümsüz bir minderde oturan dindaşlarımız !
Kendi lisanımızla inledik duymadınız.
Şimdi bunca nitelikli yaralarımızla birlikte bir hayat sürmek değil, bir hayat sürünmektir.
Rahat olun biz çok müreffeh ölüyoruz.
Bu bağ sizin olsun ötekisi bizim.
Mahşerde buluşuruz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.