Ya Anjiyo Olmasaydı?
Ağrı’da uzun yıllar boyunca Erzurum yollarında kaybedilen canların hikayesi, 2019 yılında faaliyete geçen Anjiyo Ünitesi ile bir nebze olsun sona erdi.
Bu ünite, sadece Ağrı halkı için değil, görev başındaki devlet yetkilileri için de hayati bir öneme sahip. Ağrı Valisi Mustafa Koç’un geçirdiği kalp krizi ise bu ünitenin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sayın Valimiz dün kalp krizi geçirdi. Ya Ağrı’da Anjiyo olmasaydı?
5 yıl öncesine döndüğümüzde Allah korusun, Ağrı’da her gün birçok canımızı Erzurum yollarında yitiriyorduk.
Ancak bu mesele sadece Anjiyo Ünitesi ile sınırlı değil. Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, şehrin sağlık sisteminin omurgasını oluşturuyor. Ve bu omurganın sağlam kalması için hiçbir şekilde ihmal edilmeye tahammülü yok.
Hepimizin bildiği gibi, “Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.” Bu söz, Ağrı’nın mevcut sağlık sistemi için bir uyarı niteliğinde.
Sağlıkta Yapısal Sorunlar
Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, doktor ve ekipman anlamında zengin bir potansiyele sahip.
Türkiye genelinde sadece 300 tane olan Algoloji uzmanlarından biri burada görev yapıyor.
Birçok şehirde bulunmayan çocuk ve yetişkin alerji bölümleri de mevcut.
O kadar iyi durumdayız ki sağlıkta ki yöneticilerimiz koskoca Sağlık Bakanından Ağrı ziyaretinde sadece sedye istediler. (Demek ki her şeyleri var)
Tomografi ve MR cihazlarına erişim var. Ancak bunca imkan ve yetkinlik varken neden hala sorunlar yaşıyoruz?
Sorun, bu potansiyelin yönetilmesinde yatıyor. Modern cihazların verimli kullanımı, etkin bir ekip yönetimi ile mümkün.
Ama ne yazık ki, her gün boş bırakılan MR ve Tomografi sıraları, keyfi uygulamalar ve iş yükü nedeniyle ertelenen randevular halkı canından bezdiriyor.
5-6 ay sonrasına gün verilen tetkikler, sağlığın zamanla yarıştığı bir alanda kabul edilemez.
Hekimlere uygulanan mobbing ve baskılar, kaliteli sağlık hizmetinin önündeki en büyük engellerden biri.
İşini hakkıyla yapan doktorlar, saygıyı ve desteklenmeyi hak ediyor. Ancak, okey masalarında vakit harcayan yönetim anlayışı, ne çalışanları motive eder ne de halkın güvenini kazanır.
Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kurtarılması, şehrin sağlık sisteminin kurtarılması demektir.
Bu süreçte, liyakat sahibi yöneticilerle çalışılmalı ve sadece işini layıkıyla yapanlar görevde kalmalıdır.
Ağrı halkının sağlığı, hiçbir bireyin keyfi uygulamalarına kurban edilemez.
Ağrı Valisi Mustafa Koç’a Geçmiş Olsun
Sayın Vali Mustafa Koç’a geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Kendisinin sağlık sistemindeki eksiklikleri bizden daha yakından görme fırsatı bulduğunu umuyorum. Valimizin ne kadar sevildiğini de bu vesile ile görmüş olduk.
Ağrı halkının hastaneye koştuğu, sosyal medyadan iyi dileklerini ilettiği Vali Koç'un Ağrı'da nasıl bir iz bıraktığını bu istemediğimiz hadisede görmüş olduk.
Halk olarak hepimizin bu hastaneye ihtiyacı var.
Ve unutmamalıyız ki, bir gün bu kapı hepimiz için çalınabilir.
Sevgili İl Başkanımız İlhami Yıldız’a da buradan bir not düşmek isterim. Sağlık sektörünü iyi bilen biri olarak, Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sahip çıkmak, bu şehrin sağlığını düzeltmek kadar önemli. İşini yapmayanlar gitmeli, liyakat ve sorumluluk temelinde bir düzen kurulmalı.
Gelin hep birlikte sesimizi yükseltelim. Ağrı’nın tek hastanesi için sahip çıkalım. Çünkü kimsenin Ağrı halkının sağlığı ile oynama hakkı yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.